SONDEMLER

 sabah ayşe uyandırdı. mami yok. 2. ölü. hepsini çıkar. mami geri dön. berra yolla. ev süpür, kira için aranma ve oraya gitme. dünkü yardım için dilek teşekkür.

 sabah geç uyandım. 8 olmuştu saat neredeyse. bu uzun süredir bir ilk. anne mami yavrularının yanında gene. hemen berra'nın kahvaltısını hazırladım. dünden sosis istemişti. yanına yeşil zeytin ve salatalık da ekledim. yedi ve gitti. beni durağa götürmeyecek misin diye soruyor, ben de yoo, dedim. madem öyle ben de kaçacam diyor. sıkı sıkı sarıkıp kaçacaksan seni bırakmam dedim. tamam tamam kaçmam diyerek gülüştük. okula gönderdim. dün akşamdan beri buzdolabı gene sesli çalışıyor. bunu tamir mi ettirsem, yenilesem mi bilmiyorum. iyice harap oldu. taşınırken nakliyeciler epey hasar vermiş. zaten ikinci eldi ve bir sürü parçası eksikti ama yeni model beyaz eşyalarını ne kadar dandik olduğunu da annemden biliyoruz. öfff... telefonum gece kapanmış, şarja taktım. tuğba mesaj atmış arayayım diye. berra'yı göndedikten sonra aradıç konuştuk biraz. artık daha olgunlaşmış ve kadın erkek eşitliği konusundaki sivriliği biraz törpülenmeye başlamış. 70'ler seks filmi kadın yıldızlarıyla il

 sabah 4'te uyandım gene... tekrar uyudum. 6'da gene uyandım. en son 7'de uyandım. anne kedi yavrularının yanında. sütlacın ölüsünü almama izin vermedi. bülent'i uyandırmaya gittim ama o da uyanmıştı. sabah erkenden yola çıkıp oğlunu almaya gidecek. birşey yemeyecem, çay yeter dedi ama çayı koyduktan sonra ben bülent için tost yaparken ayşe berra da uyandı. ona da tost yaptım. 2 şer tane yediler. kendime de sahanda yumurta yaptım. 7buçuk gibi bülenti yolculadım. ardından ayşe berra ile durağa gittik. 35C ile okula gitti. ben de eve döndüm. ne olduysa yemeğe dadandım. bir tüm tahıllı ekmeği yağ bal ile yedim bitirdim. öğlen 12'ye kadar evde zaman geçirdim. youtube videosu izledim. onları da yarım yamalak... bir ara dilek'i aradım. bülente söylemiştim arayacağımı. sıkı sıkı tembihliyim tabii... dilek açık bulmakta hatta yaratmakta çok mahir... ona dün gece her ne yaptıksan, yaptıysanız bir daha yapma, bülentin suratı çok berbattı dedim. konuşmak istedi. telefonda

 Sabah 4 uyandım, tekrar uyudum, edip'e uğradım. para bahsi açmaya çalışıyor. anlamazdan geldim.  dükkana uğradım. nilü aradı. arkadaşına gidiyormuş. arkadaşı izin almış, ona bakacakmış. güzel. selimzadeye indim. ayakkabı için yapıştırıcı ve naftalin alıcam. tam milyoncunun kapısında telefon çaldı. arabayı dün gece seyhanlar marketin önünde bırakmıştım. sevkiyat gelecekmiş. arabayı çekmemi söylediler. uzakta olduğumu ama hemen gelip çekeceğimi söyledim. karşımdaki muhatabım kadın birden işi şireetliğe döktü. hadsiz hadsiz konuşuyor. çok sinirlendim. telefonda haddini bildirdim. milyoncu kadınla insanların terbiyesizliği ve dandikliği hakkında çene çaldık biraz. ex mesaj attı. ayşe okulda ufak bir kaza geçirmiş. eli incinmiş biraz. okula uğrayacaktım ama seyhanlardaki kadına sinirimden okulu unuttum .eve döndüm. araba evin önüne park etmek için çekerken o edepsiz karı ile karşılaştım. gene tartıştık. kadın olmasaydın hakettiğin lafı biliyorum ama kadınsın o yüzden kes sesini deyip a

 sabah 4 te uyandım ama tekrar yattım. uyudum. sabah 8 olmadan telefon sesi ile uyandım. komşulardan biri arıyor. arabaya çarpmışlar. apar topar yalınayak dışarı fırladım. sarhoşun biri mahalledeki bütün arabalara çarpmış. benimkine de. yan taraf boydan boya sürtmüş. komşularla epey bir bu iş hakkında konuştuk. çarpan adam polislerin arasında. kendi arabası da pert. 12 araba tespit edildi çarptığı.  aile hekimine gittim ama daha açılmamış. alerji ilacı yazdıracam bir de berra'nın ilacını. açılınca tekrar gittim. berra'nın ilacını yazmadı doktor. onu parayla aldım. dükkana gittim.. adnanla konuştuk biraz. bülentten şikayet ediyoruz ikimiz de. bülentle konuştum. güya para ödeyecek. nilüferle konuştum. çağırdım, gelecek, berra aradı. eşya almak için okula gitmem gerekiyor. ama nilü'yü bekliyorum evde. nilü'yü aradım. kaza geçirdiğini söyledi. hemen arabayla okula gittim. eşyaları alıp oradan nilü'yü almaya evine gittim. sürekli aramama rağmen açmadı. mesajları da görme

 günün ilk saatlerini dünkü sayfaya yazdım zaten. gün ağırmasından itibaren buraya yazıcam artık. ex kafası düştü müdahale sert teoki. wifi varmış. biraz kitap ol-kuma sonra ingilizce video. mezitler videosıu nilüfer için. exuyuyor. bursaya varış. ex çiş, gene tersdleme, 93 v3 94 aynı anda hareket bana gülümsemesi, börek isteği eve varış. uymaya çalışma ama uyuyamama, çerezle karın doyurma, mast, 2kere, nilüfer ile mesajlaşma sabah erkenden. gene pot kırma, dışarı çıkış, lavaş, dürüm akşam yemeği, kilise soran kızlar, köfteci yudsuf, eve geliş, balkonuı temizleme, blog yazma, alosu arama, diz muhabbeti, bülenti arama, dilekle konuşma. tuğbaya mesaj. nilü 1 haftalık boşluk benle ilgiliymiş. gelince anlatacak. 

sabah 4'te uyandım. dün deöyleydi. tıraş oldum önce sonra da su ısıtıp banyoya girdim. dünden hazırladığım takım elbisemi giydim. takım elbisenin kol kısmında 2 tane ufacık delik var. sadece 1-2 kere giydiğim takım. güve marifeti galiba. daha önceden aldığım taş naftalinler bir boka yaramıyan cinsten galiba. ilk fırsatta naftalin almalıyım. yanıma bir igs çantası aldım ve içine yolda okuyacağım kitabı, şarj aletini, anahtarları falan koyup şemsiyemi de alarak dışarı çıktım. saat 9'u geçiyor. yol 6 saat, düğün akşam 7'de. öğleden önce otobüse binsem iyi olacak. yağmur yağıyor bursada. ankarada da yağacak. hava durumuna bakmıştım. 35C- metro-tramvay üçlüsüyle terminale vardım. bu arada; daha önce hiç giymediğim fiyakalı ayakkabıların ıslak zeminde acayip kaydığını da öğrendim. sakin sakin ve tuhaf bir yürüyüşle gittim hep. kamil koç'tan 11 arabasına bilet aldım. 1 saat kadar terminalde bekledim. ex de bu saattlerde terminalde olur diye bakındım ama göremedim. yol 5 saat s

 Sabah 4'te uyandım. Sonra uyuklaya uyuklaya video izledim youtube'ta. Evden çıkıp edip'e uğradım. Pek müsait değildi. Öğleden sonra uğrarım deyip dükkana gittim. Ecem yok, nişanlısını keselemeye gitmiş. Halka arzlar hakkında konuştuk biraz. Lila'yı satmış hemen. Ben satmadım. Kız haklı çıktı. Düştü akşama doğru. Kandemir zararı çıkarıp kâra geçmişti. Akşam üzeri o da epey düştü. Yarın düğün var. Para çekip kapalıçarşıya gittim. 4bin lira çeyrek altına yetmedi. Yuh. Gram altın aldım. Dönüşte makbul'e uğrayıp çerez, helva, gofret aldım. Gece tıkınmalarını çerezle geçiştirecem. Bugün hasan sevinç'e rastladım yolda. Ona evimi gösterdim. Öğleden sonra Birkaç kere edip'e uğradım  ama dükkan kapalıydı. Eve döndüm. Akşam yemeği için balık yaptım airfryer'da. Bir de çorba. Bütün bulaşıkları yıkadım.  Akşam İngilizce çalışmayla geçti. Bülent barbin aradı. Hiç şaşırtıcı olmayan şekilde dilekle baristiklarini söyledi. Ankaradan akhisara gelsene diyor. O da iboyu go

sabah duş aldım. her ne kadar koku duyum ölmüş gibiyse de sanırım kötü kokuyorum. okula gittim berra ile konuşmak için. deneme sınavı varmış. öğlene kadar teneffüs yokmuş. oradan uluyoldaki adliyeye gittim. kiracı ali için arabulucu başvurusu yapacaktım ama arabulucu yalova yolundaki binadaymış. oradan ayrılıp kablonete gittim. hizmet kesilme mesajı gelmişti. selimzadedeki haruna bıraktığım abonelik en sonunda başıma bela olacak. english culture'a uğradım. oradan bir kur alacağım var. şelaleye bunu hatırlattım. önce su yapmaya niyetlendi ama sonra 21 mayısta başlayacak bir kura yazdı beni. okula gittim tekrar. öğle tatili. önce devran hocayla konuştum biraz. ama çocuklar sürekli soruları getiriyorlar. rahat konuşamadık. sınıfta alt ve üst 2 grup olduğunu, berra'nın üst grubun alt sıralarında yer aldığını söylüyor. ben de daha 5. sınıfta bu durumu tespit ettiğimi ve düzeltmek için çırpındığımı anlattım. sonra berraya uğradım. önümüzdeki haftanın planlamasını konuştuk. tantuni gr

 sabah erkenden bankaya gittim. qnb satış niye kapalı diye sordum. bloke konmuş. yeşil vergi dairesi. yargı harcıdır büyük ihtimal.  öğlen dükkana gittim. kimse yok. bigaya gitmişler. edipe uğradım nihayet. bu sefer de o dükkanda yok. kapalı. eve gidip taravirileme yaptım. ayşe berra haftaya gelecekmiş. akşam yemeğini erken yiyorum. sonra da gece açlıktan kuduruyorum. günlerdir geceleri tıkınıyorum. bu gece de bir tencere pilavı gömdüm. 

 uyandıktan sonra kahvaltı edip etmemekte epey zaman kararsız kaldım. ama sonra kuymak yapıp yedim. dükkana gittim, kardemir düşmüştü. öğle tatilinde halka arzdan artan parayla gene kardemir aldım. kükürtlüde saray optiğe kadar yürüdüm. her bahar o parkurda yürürdüm. çok güzel bir parkurdu ama bu sene geç kalmışım. çiçekler dökülmüş hep... volkanla konuştuk biraz. volkana since koymasını söyledim.dönüşte tam 2'de borsaya baltım ve şok. kardemir taş gibi dibe vurdu anında. gerçi akşama doğru toparladı ama her aldığım kağıdın düşmesi gibi bir durum var. ecem dalga geçiyor, abi aldığın kağıdı söyle de satayım diye... eve döndüm. edip'e uğrama işini erteleyip duruyorum. o adama uğrayıp elektrik ve korkulukları yaptırtmalıyım. bu hafta güya berra gelecekti, gelmedi. nilüfere son kez mesaj attım ve aradım. açmayınca mesaj atıp elveda dedim. bu iş başlamadan bitti. birşeye kızdı ama neye kızdı bilmiyorum. inşallah terliğe değildir :)

 sabahın köründe uyandım. salonda uyuyorum uzun süredir. sabah kettle'da su ısıtıp yıkandım. kahvaltı niyetine revani yedim. abdülhamit aradı. kısa süreliğine dükkanın anahtarını istemişti haftasonu. bugün gene aradı. abisini yolluyor. setbaşına dükkana gittim. mustafa bir yönetnelik arıyordu ama bulamıyordu. buldum onun için. eve döndüm tekrar. edip'in hesabına baktım. 100bin borcum var görünüyor. kendi yapacağı işlere değer biçmemiş. ona uğrayıp o hesabı yapmasını istemeliyim ve acilen elektrik tesisatını yaptırmalıyım ona. öğleden sonra tekrar dükkana gittim. abdülhamidin abisi gelmedi. artık eve dönmek üzereydim ki, aradı ve konum istedi. gelince anahtarı verdim. akşam eve gittim ve kendime patlıcan musakka ile çorba yaptım. akşam hem bülent hem dilek sürekli aradılar, mesaj attılar. üstelik ikisi aynı anda. büyük kriz yaşıyorlar. dilek içindeki cadıyı susturamıyor. bülent ise kendimi yeni bir belalı ortama mı atıcam korkusunda. ikisiyle de konuştum. dilek'i biraz makul

 hava gene serin. bugün 2 işi yapmaya niyetlendim ama benim lanet olası erteleme ve üşenme huyum gene galip geldi. abdülhamidin kontratını bulmam lazım. edip'in hesabını yapmalıyım. elektrik tesisatını bir an önce yaptırmam lazım ona. gün içinde buzdolabını boşaltıp temizledim. aylardır mutfak zemininde su oluyordu. geçen geldiğinde bülent suyun buzdolabından geldiğini keşfetmişti. önlemek için dolabı çekip sildim. ama dolabı iyice bozdum. artık ses çıkarıyor çalışırken. tamir mi, yenisi mi, karar veremiyorum. dolaşmak için biraz dışarı çıktım. tögar aradı. onunla biraz konuştuk. evkur ve evshop taksitlerini ödedim. eve döndüm. akşam yemeği için mantı aldım, yedim. bir de revani aldım. onu yaptım. dilek aradı. onunla konuştum uzun uzun. temel konu, kıskançlık idi. anladığım kadarıyla bir erkeği bunaltacak kadar kıskanç bir yapıya sahip. zaten bülent de bundan rahatsız çok. geceyi boş boş geçirdim. 

 tüm gün yağmur yağdı. hiç kesilmedi. tüm günü evde geçirdim.pek birşey de yapmadım. biraz tercüme, o kadar. nilüfere mesaj atıp sitem ettim. mesajları açmadı bile. bulaşıkları yıkadım. günü tv battaniyesinin altında birşeyler seyrederek bitirdim. akşama kendime makarna yaptım. akşam yemeğim bu oldu. bülent aradı. dilek ile ilişkisi hakkında uzun uzun birşeyler anlattı. dilek'in sık sık arıza çıkarması artık onu iyice rahatsız etmeye başlamış. bunu net hissettiriyor. 

 sabah uyandıktan sonra kahve yaptım kendime. kahvaltım bu olacak. sonra dışarı çıkıp önce dükkana uğradım. orada pek fazla oyalanmadan anadolu mahallesine indim. abdülhamitten para alıcam. dün mesaj atıp elden vereceğini söylemişti. giderkenokula uğradım. teneffüsmüş şansıma. berra'ya bu haftasonu bana gelmesini söyledim. annesiyle haftasonu istanbula ablasının yanına gideceklermiş. ama haftaiçi bende kalabileceğini söyledi. anadolu mahallesine gittiğimde henüz para yoktu. ben de vişne caddesindeki vergi dairesine gitmeye karar verdim. google'dan reklam parası alabilmem için vergi kaydı lazım. google haritalar yanlış yere yönlendirdi. oralarda danıştığım adamlar da... epey aradım. önünden bile geçmiş ama farketmemişim. ama bina gizlenmiş adeta. öğle tatili olmadan yetiştim. TC bürokrasisi. lanet ettirdiler. ticari hesap, vergi cezası falan, bir sürü abuk sabuk şey. neyseki konuştuğum 2 memur çok şeker kızlar. neyse, kayıt açtırdım ama reklam parasını almaktan da vazgeçtim nere

sabah uyandıktan  sonra dün tüp bittiği için yapamadığım kuymağı yaptım ve yedim. sonra ex'e ezgisu'nun düğününe gitmeyle ilgili mesaj attım. son derece canımı sıktı. moralimi bozdu. nasıl olduysa lafa günaydınla başladım. kendi yediği boku bana yamayıp, ne o, birşey mi isteyeceksin. lafa niye günaydınla başladın diye yazdı. amına kodumunun sürtüğü. bunu yapan sensin. bunu senin suratına vurdum. aylardır içinde yara gibi taşıyormuş. fırsatını bulur bulmaz kustu. ben nasıl bu karıyla evlendim ya... korkunç bir yaratık. tatarlara karşı ırkçıyım artık. allah tüm tatarların belasını versin. bok gibi bir ırk. tatar kini yeter zaten.. can sıkıntısından boğazım durmuyor. dün gece bitiremediğim çikolatayı bitirdim. üstüne hoşmelimi de yedim. öğleyin de yumurta kırıp yedim. sonra dilek'i aradım. bu sefer ben dert yanabilir miyim diye. olur dedi. aradım. anlattım. içimi dökmeye ihtiyacım var. çok fena canım sıkılmış. ankaraya tek başıma gitmeye karar verdim. şükranı arayıp otele nası

 bugün tatil ve neredeyse hiç evden çıkmadım. tüm günü evde geçirdim. birşey de yapmadım. orville ve youtube videoları izledim. işlerimi erteleme huyumdan nefret ediyorum ama önünü de alamıyorum. bir ara mantar almaya çıktım. çıkmışken pembe terlik gördüm markette. basit birşey ama aldım. bir de tüp bitti bugün. eşrefiler caddesine kadar çıkıp tüp aldım. amma dik bir yokuş. bir ara berra aradı. burgaza zeynoya gidiyormuş. bana hangi otobüse binmesi gerektiğini sordu. anlattım. kel ezgisu'nun davetiyesini gönderdi. gelip gelmeyeceğimi soruyor. akşama doğru nilüfeer'e akşam yemeğine gelir misin dedim. bugün arkadaşıyla türbe gezeceklerdi. geldi ama o kadar geç geldi ki, açlıktan perişan oldum. tüm gün birşey yememiştim. asma yapraklı çorba ve mantarlı pilav yaptım. kalan bezelye de var. masada bir sofra kurdum. nilü geldi ve yemek yedik. bana bir konuda kızgın veya kırgınmış. çay içerken anlatacakmış. yemekten sonra bulaşıkları yımamaya niyetlendi ama sünger ve sarı bezi bulamadı

 sabah uyandıktan sonra biraz evde oyalandım ve önce muhasebeci ahmete uğradım. yoktu. dükkana gittim. kimse yok. biraz sonra adnan geldi. kuduruyor sinirden. bülente kızmış. gene para mevzusu. bülentin para konusunda delirtmediği adam yok. kesin adnan haklıdır. mustafa da geldi. gel our biraz sinirin geçsin dedim. çay ısmarladım. otururken gökçe de geldi. hala abuk sabuk akape ağzıyla konuşmaya devam ediyor. öğlenden sonra bülo geldi. suratı çarşamba pazarı gibi. nilü aradı. belediyeye gittin mi diye sordu. unutmuştum. iyi ki hatırlattı. belediyeye gittim. güya gidip resimleri çekeceklerdi. bi bok yapmamışlar. yeniden keşif talebi oluşturdum. bir de telefonumu verdim ve giderken beni aramalarını istedim. oradan dükkanlara indim. berber emin'e uğradım. ayın sonunda gel demişti ama doğru dürüst parası yok. vere vere 1500 lira verebildi. parayı alıp igs, evshopta kalan bakiye ve evkuru ödemeyi planlıyordum ama paranın tamamı igs'ye bile yetmedi. geldiği gibi gitti. muhasebeci ahm