SONDEMLER

 10 gibi yataktan çıktım saat 1'e kadar evde bilgisayarda oyalandım. Abdülhamid 'in ilk dükkanı tutmak isteyen adamı aradım. Yarım saat içinde geliyorum dedim. İlk önce muhasebeci ahmete uğradım. Bu sefer ofisinde. Kızın iş durumunu sordum. Henüz ses yokmuş. Kira kontratını çoklu yapmayı sordum. Farketmez dedi. Oradan berber emin'e uğradım. Kirayı ödeyemedi. Bu oğlan ödeyemeyecek. Ondan düşük kira istiyorum ama altından kalkacağa benzemiyor. Kirayı alamayınca bari tıraş olayım dedim. Dükkana talip olan Emre geldi. Beraber dükkanın şu andaki kiracısı mahmudun yanına gittik. 2023 ten kalan eksik kiraları söyledim. Kendi hesaplarına bakacak. Ama 12bin lira ödemesi lazım. Şubattan itibaren emre devam edecek. Kirayı artıracağız elbette. Emre ise indirim isteyecekmiş. Bunlar beni iyice saf bellediler. Yeni kiracı 7500 dedim. Eski devam ederse 5000... Bu oğlana arada birşey yaparım. Abdülhamit ve abisi yok. Onlarla kira artış mevzusunu halletmem lazım. İkisi de kaçıyor. Akşama doğ

 Sabah kalkıp sağlık ocağına gittim. Niyetim hastaneye sevk olmak. Uyuz malum. Gene başladı. Doktor kız başka bir losyon verdi. Onu kullanmamı söyledi. Hastaneye gitmekten vazgeçtim. Bankaya gidip para çektim. Benim günlük para çekme limitim güncellenmemiş. O yüzden 5000 cekebiliyormuşum. Onu düzelttirdim. Kredi kartı asgarisini ödedim. Asgari bile 14bin küsur... Dükkana gittim. Adnan yok. Biraz bekledim. Zaten dün alınacak şeylere bakmıştım internetten.  Adnan bana 3000 demişti. Internette 600-700 lira. Dükkandan ayrılıp eski mahalledeki tanıdık elektrikçiye gittim. O da 3500 lira dedi. Annemin evine gittim. Kahvaltı ettik beraberce. Adnan aradı, gidip malzemeleri alalım dedi. Mustafadan köpürdüğümü duymuş. 1 hafta yokum, sonra bakarız dedim. Tüm günü annemin evinde geçirdim. Uykum geldi, kahvaltıdan sonra uyudum. Aslında burgaza gidip bir hafta orada kalıp uyuz losyonunu uygulamak istiyordum ama üşengeçlik sardı. Gece geç saate kadar youtube'da video falan izledim. Eve döndüğümde

 Sabah 10buçuğa kadar yatakta oyalandım gene. Birşey yemeden önce Ahmete uğradım, yok.  setbaşına gittim. Adnan orada. Hatta herkes orda. Hadi gidelim adnan dedim. Adnan hemen telefona sarılıp malzemeyi alacağımız dükkanı aradı. Alınacaklar hazırlanmasını istedi. Güya cumartesi akşamı aramıştı. Aramamış. Akşamüzeri gidip alacağımızı söyledi. Hemen gidelim dedim, işim var dedi. Kıvıracak gene.  Büloya parayı hatırlatıyorum ama tık yok. Gökçe ile siyasetten konuştuk biraz. Akapeli, aslında oy vermeyecekmiş, kızmışmış ama gene de verecekmiş. Demirtaşa selam mevzusuna kızmışmış. Bu akapelilerin dünyadan haberi yok. Kavala'yı gazeteci sanıyor. Aynı atatürkistler gibi, bilgisiz kalarak taraftarlıklarını koruyorlar. Dükkanda fazla durmadım. Eve döndüm. Akşam saatine kadar evde kaldım. Bilgisayar ile oyalandım. İnternet yok. Şoknet 500 küsur lira bağlantı bedeli talep ediyor. Telefon ediyorlar. Ben de ağır konuşuyorum. Piçkuruları. Bana söylemişlermiş.  Ulan 500 lira falan denmedi bana. Ak

 sabah 8'de uyandım. 11'e kadar yatakta oyalandım. bugün için tüm gün evişleri yapmayı planlamıştım ama üşendim. evin içi soğuk. kollarıma biraz melhemli su sürüdüm. kollarımda hafiften kaşınma başladı sanki.leblebi kurabiyesi ve gofret ile kahvaltı ettim. giyinip dışarı çıktım. geyik derisi ayakkabılarımı giymedim bu sefer. çok kayıyor. aylardır düşmemek için çok dikkatli ve yavaş yürümek zorunda kalıyordum. ayakkabı şahaneydi ama artık eskidi. keşke o zaman 2-3 tane alsaymışım o ayakkabıdan ilk giydiğimde sanki ayakkabı giymemiş de ayaklarıma kanat takıldı gibi hissetmiştim. bir daha bu kadar kalitelisini alamam da bulamam da...hava gene buz gibi. yağmur yok ama yerler ıslak. gece yağmış. giydiğim ayakkabımın altı delik. su birikintilerine basmamaya dikkat ederek kütüphaneye kadar gittim. kütüphanede yer bulmak dün de bugün de sorun oluyor. ama nispeten iyi bir yer buldum. çayımı aldım, kekimi aldım. tercümeye başladım. tuğba aradı. konuşamayacağımı söyleyip kapattım. sonra a

 Gece saçma sapan bir rüya daha... elimde çantayla caddede karşıdan karşıya geçmeye niyetliyim. Tam o sırada  ufak bir kamyonet önümden geçti. Nedense çantamı kasasına koydum ve karşıya geçtim. Yarım saat sonra çantamın ve içindeki eski bilgisayarımın olmadığını farkettim. Panik halinde aramaya başladım. Kamyonetin sahibinin olay yerine geleceğini düşünerek bir ambalaj paketini yırtıp üzerine yazı yazmaya çalışırken uyandım. Saat 8'di. Ama 11'e kadar yataktan çıkmadım. Sıcak yatak şahane, dışarısı buz gibi. Sonra tuğba aradı. Önce sesli sonra görüntülü 1 saat kadar konuştuk. Yüzü çok güzelleşmiş ama epey tombik olmuş. İlaçlar yüzündenmiş. Evden çıkıp setbaşına gittim. Adnan hâlâ gelmemiş. Bir çay içip kütüphaneye gittim. arada, beren aradı. galiba o da uyuz olmuş. antalyaya gidecekmiş. sınavlar bitmiş. biraz para gönderdim. 500 lira kadar... akşam geç saatlere kadar kütüphanede tercüme işiyle uğraşım. 6 gibi çıkıp biraz alışveriş yaptım. alış biraz ama ödediğim çok... iyice sef

 Sabah 9 gibi yataktan çıktım. internet kesilmiş. şoknet'e aylık ödeme yapmam lazım. 4 günlük melhem ve ardından kaplıcada kaynar su ile yıkanmama rağmen hala bazı yerlerim kaşınıyor. sanırım uyuzu yokedemedim. bu yüzden geçenlerde aldığım su püskürtücüye uyuz melhemi ve su doldurdum. su soğuk olduğu için erimedi melhem. kaynar suya koydum püskürtücüyü ama spreyi bozulmuş, püskürtmüyor. kettle'da su kaynattım ve bakır leğeni doldurdum. en üst kat banyosunda tüm vücudumu melhemli su ile yıkadım. ardından da kaynar su ile durulandım. yandım ama dayanmam lazım. bornozla kurulanıp yeni ve kaynatılmış elbiseleri giydim. kaşıntı yok. ama bu işlemi birkaç kere daha yapıcam. kendime bir kahve yaptım hazır kaynar su varken... bir deçıkardığım içlikleri kaynar suya sokup astım. dışarı çıktım. son haftalardaki ayaz yok. daha mutedil bir hava. muhasebeci ahmet'e uğradım. gene yok. bir haftadır bulamıyorum. setbaşına gittim. adnan'ı sordum. yok. gelmemiş. 3-5 gün daha alanya, didim

 kısır bir gündü. gece çok acayipti özellikle. belki de 5-6 kere çiş için uyandım. ne eziyet. hava buz gibi. her tuvalete gidiş işkence gibi. gece gördüğüm bir rüyayı unutmayayım diye kendimi tembihledim ve bu sefer unutmamayı becerdim. gerçi sadece konusunu hatırlıyorum. detaylar yok ama konusu ex idi. bölük pörçük hatırlıyorum ama galiba ex bana yeniden evlenelim diyordu. ben de asla olmaz. ben başkasıyla evlendim diyordum. bunun üzerine o da bir başkasını gösterip ben de bunla evleniyorum madem diyordu. içimin burulduğunu hatırlıyorum. saçma sapan bir rüya... sabah yataktan geç çıkmayı alışkanlık haline getirdim. alt kata inip bir kahve yaptım kendime. bilgisayarın başına inip saatlerce orada vakit geçirdim. öğleden sonra dışarı çıktım. allahım, bu nasıl soğuk. ankara ayazı bursaya transfer olmuş. ellerim her zaman sıcak olur, hiç üşümezdi. onlar bile buz gibi oldu. önce muhasebeci ahmet'e uğradım. 3 gündür bulamıyorum oğlanı. gene yok. küçük bıcır bıcır kızı ofiste. ayşe ile es

 8'de ilaç alarmıyla uyandım. sabah önce setbaşına korniş takmak için aldığım merdiveni bıraktım sonra doğruca anneme gittim. elektrik faturalarını ve telefonunu aldım. geçen gün yatırım hesabı açmıştım mobil bankacılıktan ama oraya para aktaramamıştım. o işi halledecem albarakaya gidip. albarakada barış ile olayı bir hal yoluna koyduk ama albarakanın mobil bankacılığı bok gibi. o da tam halledemedi. dolambaçlı yollardan birşeyler yaptı. oradan çıkıp berra'nın okuluna gittim. bir okul içi kurs duyurusu vardı. ex haber vermişti. kurs ile ilgili bilgi almak için faik bey ile konuştum. kurs aklıma yattı. ex'e anlattım. ayşe ile konuşmuş. isteksizmiş. bir de ben konuşacam. bugün eskişehire gidiyorlar. ordan da ankaraya. okuldan çıkıp remzi amcanın nalbur dükkanına gittim. dükkanı devralan mehmet ile evde yapılacak tadilatları konuşmuştuk. ustayı çağırdı. yanlış dübelleri geri aldı. usta gelince eve gittik. evde yaptırmayı düşündüğüm merdiven, korkuluk, banyo, tesisatları anlatt

 sabah 'te uyandım. bir süre uyanık kaldıktan sonra gene uyudum ve 10 gibi kalktım. berçem aradı. hal hatır soruyor. doğum günümü kutluyor. ben de öğleden sonra eve gelecem, berra'yı çizman'a götürme sözüm var, görüşürüz dedim. ben öğleden sonra yokum, erken gel dedi. zaten arabayı bırakmak için gidecektim. hemen yola koyulup evlerine gittim. kapıda beni bir sürpriz karşıladı. bakınız video... kendi elleriyle bana pasta yapmışlar. mumları üfledik, pastayı yedik. berçem biraz fatihle olan durumundan bahsetti. fatih daha oturaklı bir işe girmiş. ilişkilerini şimdilik sonlandırmamışlar ama tam devam da ettirmiyorlar. bir tür askı durumu var.  Berra ile beraber çizman'a gitmek için evden çıktık. yol boyunca ayşe berra ilk çizman'a gitme girişimini anlattı. tam varmak üzereyken pes edip geri dönmüş. çizmanda levent yok. diğer adam var. berra bir sürü manga almaya girişti ki, fazla alamayız kızım dedim. 4 tane aldı. telefonda leventle konuştum. ödemeyi pirinç handa levent

 Sabah 7 gibi uyandım ve hemen bursaya dönüş hazırlıklarına başladım. Gofretle sabah kahvaltısı ve eşyaları arabaya indirme işinden sonra son kez melhem süründüm ve yola koyuldum. Trafik sıkışıklığı yok. Yıllar sonra alışılmadık bir durum. Doğrudan yeni kaplıcaya gittim. Yataklı ve kese satın aldım. Biraz yıkandıktan sonra havuza atladım. Epey zaman havuzda durdum. Sonra dalıp dibe ineyim derken fazla ve kontrolsüz dalmışım. Burnumu havuzun tabanına çarptım. Korkunç bir sancı. Burnumun kanadığını söylediler. Pansuman yaptırmak için dışarı çıktım. Hamam çalışanları pek bir paniklediler. Görevli hemşire geldi. Burnuma buz bastı. Şişi indi. Yaralandı yapıştırdı ve kırık olabileceğini, hastaneye gitmem gerektiğini söyledi. Çok abartıyorsun bence. Keseye gidip irfandır buldum. Kafamı ıslatmadan kesileceğini istedim. Her zamanki gibi sadece sıcak su musluğun açmasını söyledim. Kendine eziyet ediyorsun diye itiraz ediyor. Güzelce keselendim. Yatağa yattım ve sanırım biraz uyudum. Sonra öncede

 sabah 8 olmadan uyandım. bugün son kez melhem sürünecektim ama vazgeçtim. 3 gün sürdükten sonra 1 gün ara verip yarın sabah sürünecem ve sonra da doğruca kaplıcaya gidicem. sabahtan öğlene kadar simpsons izledim. yeni montumu dejenfekte etmek için püskürtücü almaya markete gittim. bir kaliteli bir kalitesiz 2 püsskürtücü aldım. yanına da yiyecek birşeyler. 300 lirayı geçti. market masrafı artık gerçekten canyakıcı olmaya başladı. enflasyon ateşi yakıp kavuruyor. fakirliği iliklerime kadar hissediyorum artık. 127 enflasyon olan yerde 40 zam yapıldı maaşlara. hem de kaç yıldır böyle. emekli maaşı artık sadaka seviyesine indi iyice.  marketten sonra eve dönüp su kaynatmaya başladım. 3 gün boyunca giydiğim kirli elbiseleri yıkayacam. şu an üstümdekileri kaplıcaya gidene kadar çıkarmamaya karar verdim. onlar kirli kalacak. tüm günü evde geçirdim. dişarda hava buz gibi. simpsonları izledim. bir sezon bitirdim. biraz tercüme yaptım. yemek olarak kendime makarna yaptım. geçen gün aldığım peyn

 gece 2.15 te tuğba aradı.ama pek konuşmadan kapattı. aradım açmadı. gece çok tuhaf ve ilginç rüyalar gördüm. hatırlayıp yazayım diye düşündüğüm rüyaları hep unutuyorum. sabah 7.30 gibi uyandım. pek birşey yapmadan öğleye kadar zaman geçirdim.  melhem sürme işini bile saat 10'a kadar erteledim. melhem sürdükten sonra günlerdir giydiğim kıyafetleri giymedim. artık onları da işlemden geçirme vakti geldi. teraziye çıktım. 86 görünüyor. canım sıkıldı. bir türlü 80-85 arasına sabitleyemiyorum kendimi . markete gidip bez torba aldım. kıyafetleri taşımak için kullanacam. eski getirdiğim çantaları kullanamam. bulaşma meselesi. kapiş. tüm günü evde boş boş zaman öldürerek geçirdim. zaten dışarıda berbat bir hava var. durmaksızın yağan bir yağmur. lower decks bölümlerini indirdim. akşam üzeri kendime pilav pişirdim, yedim. ikidir pirince mercimek te katıyorum. fena olmuyor. nispeten erken saatte uyudum. 

 sabah o kadar uykuluydum ki ilaç alarmını bile kapatmaya üşendim. 8.30 gibi uyandım. kahvaltı olarak ayva yedim. melhem süründüm. elime eldivenleri geçirip çamaşır işiyle ilgilendim. su kaynatıp iç çamaşırları ardından pantolon ve gömlekleri kaynar suya bastım. sonra da çamaşır makinasında yıkıyorum. sadece üzerimde giydiğim elbiseler kaldı işlemden geçirmediğim. son gün onları da yapıcam. biraz dışarı çıktım. dolaşırken intalardaki bir dükkan sahibiyle bir adamın otomobil fabrikalarındaki maaş artışından bahsettiklerini duydum. ben de sohbete daldım. eski bir röno çalışanıymış. eskiden maaşların çok daha yüksek olduğundan bahsettim. kendi maaşımı örnek gösterdim. elektrikli aranbalardan bahsettik. tam muhabbetin ortasında naci aradı. gelmiş. dün sözleşmiştik. eve dönüp ihsanın evini gösterdim. resimlerini çekti. satabilirse ona olan borcumu bu vesileyle kapatırım, iyi olur. naciyi hızlıca gönderdim ve tekrar yürüyüşe geçtim. bir istanbul numarası aradı ve kadri tuncerle konuşmak iste

 sabah alarmla uyandım. önce banyoya girip keselenerek yıkandım. uyuz melhemini tüm bedenime sürdüm. tüm çamaşırları ayırdım ve kettle'sa su kaynatarak tüm kazakları ve yatak yorgan takımlarını kaynar suya soktum. kazakları tele astım. çarşaflarıu bir de çamaşır makinasında 60 derecede yıkamaya bıraktım. su kaynatarak iç çamaşırları da kaynar suya soktum. sonra onları da makinada yıkayacam. en son gömlek pantolonları yıkayacam. dışarı çıktım. yanlış aldığım menfez kapağını değiştirdim. tahinli simit aldım. sahilde yürüyüşe çıktım. özlemişim. hava şahane, deniz berrak ve durgun. bütün marketlerde poşet eldiven aramaya başladım. sadece migrosta var. şaşırtıcı değil. eldiven ararken a101'e uğradım. mağazada çalışan kız beni görünce pek sevindi. geçen aylarda karavan satılmıştı a101'de. ve ben alamadığım için çok üzülmüştüm. haftaya gene karavan satılacakmış. kızın aklına ben gelmişim. aksilik, en param olmadığı zamana denk geldi. karavan çok güzel ama hiç param yok. annem 130

 Sabah 8buçukta giyinip sgk'ya gittim. Maaş yatmış ama oran düşük. Meğer benim de kök maaşım varmış. Yaklaşık 500 lira sadaka alıyormuş. Kökünü ayrı, sapını ayrı sikeyim. Eksi bakiye kapanmadı daha. Memurdan tüm maaşlarının dökümü istedim. Önce hık mık etti ama tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır. Sonra tedaşa gittim. Sayaç henüz çöp dosyadan çıkmamış. Uzun süre de çıkmaz zaten. Herifle kavga ettim ya, dosyayı savsaklayacağından eminim. Oradan incirliye geçtim. Bizimkiler kahvaltı ediyor. Ben de birşeyler alıştırdım. Annemi albarakaya götürdüm. Yürüdük. Geçen seferki memura değil de diğer memura yanaştım. İşlem yaparken lafa karıştı. Ben de herife kızdım. Mobil bankacılık işlemini yaptık bitirdik. Annemi gönderdim. Setbaşına dükkana geldim. Adnan kahvenin masasında. Dünkü tedaş elemanı ile konuşturdum. sayaç kutusuyla ilgili konuştular. Cumartesi günü elektrikleri yaptıracam, dedi. Salladıkça sallıyor. Bülent para işini halletmesini söyledim. Tamam tamam diyor ama bir numara yok. D