Kayıtlar

02 MAYIS 2024 PERŞEMBE

sabah uyandıktan  sonra dün tüp bittiği için yapamadığım kuymağı yaptım ve yedim. sonra ex'e ezgisu'nun düğününe gitmeyle ilgili mesaj attım. son derece canımı sıktı. moralimi bozdu. nasıl olduysa lafa günaydınla başladım. kendi yediği boku bana yamayıp, ne o, birşey mi isteyeceksin. lafa niye günaydınla başladın diye yazdı. amına kodumunun sürtüğü. bunu yapan sensin. bunu senin suratına vurdum. aylardır içinde yara gibi taşıyormuş. fırsatını bulur bulmaz kustu. ben nasıl bu karıyla evlendim ya... korkunç bir yaratık. tatarlara karşı ırkçıyım artık. allah tüm tatarların belasını versin. bok gibi bir ırk. tatar kini yeter zaten.. can sıkıntısından boğazım durmuyor. dün gece bitiremediğim çikolatayı bitirdim. üstüne hoşmelimi de yedim. öğleyin de yumurta kırıp yedim. sonra dilek'i aradım. bu sefer ben dert yanabilir miyim diye. olur dedi. aradım. anlattım. içimi dökmeye ihtiyacım var. çok fena canım sıkılmış. ankaraya tek başıma gitmeye karar verdim. şükranı arayıp otele nası

01 MAYIS 2024 ÇARŞAMBA

 bugün tatil ve neredeyse hiç evden çıkmadım. tüm günü evde geçirdim. birşey de yapmadım. orville ve youtube videoları izledim. işlerimi erteleme huyumdan nefret ediyorum ama önünü de alamıyorum. bir ara mantar almaya çıktım. çıkmışken pembe terlik gördüm markette. basit birşey ama aldım. bir de tüp bitti bugün. eşrefiler caddesine kadar çıkıp tüp aldım. amma dik bir yokuş. bir ara berra aradı. burgaza zeynoya gidiyormuş. bana hangi otobüse binmesi gerektiğini sordu. anlattım. kel ezgisu'nun davetiyesini gönderdi. gelip gelmeyeceğimi soruyor. akşama doğru nilüfeer'e akşam yemeğine gelir misin dedim. bugün arkadaşıyla türbe gezeceklerdi. geldi ama o kadar geç geldi ki, açlıktan perişan oldum. tüm gün birşey yememiştim. asma yapraklı çorba ve mantarlı pilav yaptım. kalan bezelye de var. masada bir sofra kurdum. nilü geldi ve yemek yedik. bana bir konuda kızgın veya kırgınmış. çay içerken anlatacakmış. yemekten sonra bulaşıkları yımamaya niyetlendi ama sünger ve sarı bezi bulamadı

30 NİSAN 2024 SALI

 sabah uyandıktan sonra biraz evde oyalandım ve önce muhasebeci ahmete uğradım. yoktu. dükkana gittim. kimse yok. biraz sonra adnan geldi. kuduruyor sinirden. bülente kızmış. gene para mevzusu. bülentin para konusunda delirtmediği adam yok. kesin adnan haklıdır. mustafa da geldi. gel our biraz sinirin geçsin dedim. çay ısmarladım. otururken gökçe de geldi. hala abuk sabuk akape ağzıyla konuşmaya devam ediyor. öğlenden sonra bülo geldi. suratı çarşamba pazarı gibi. nilü aradı. belediyeye gittin mi diye sordu. unutmuştum. iyi ki hatırlattı. belediyeye gittim. güya gidip resimleri çekeceklerdi. bi bok yapmamışlar. yeniden keşif talebi oluşturdum. bir de telefonumu verdim ve giderken beni aramalarını istedim. oradan dükkanlara indim. berber emin'e uğradım. ayın sonunda gel demişti ama doğru dürüst parası yok. vere vere 1500 lira verebildi. parayı alıp igs, evshopta kalan bakiye ve evkuru ödemeyi planlıyordum ama paranın tamamı igs'ye bile yetmedi. geldiği gibi gitti. muhasebeci ahm

29NİSAN 2024 PAZARTESİ

 sabah 7buçuk gibi uyandım ve ayşe berra için 2 tane tost yaptım kahvaltı için. o sırada ilaç alarmı çaldı. ilacını içirdim. son hap. yeni kutu almam lazım. berra'yı uyandırdım ve kahvaltısını etti. tostun sadece birini yedi. diğerini bıraktı. bir bardak da süt içti. sonra giyindi. ve beraber çıktık. onu 35C'ye bindirdim. ben ise yürüyerek karakola gittim. bu gün hava serin ve yağmurlu ılacakmış. o yüzden ex dünden montunu getireceğini ve sabah ondan alıp ayşeye götürmemi istemişti. gidip berra'nın montunu aldım. aşağı inip vermek yerine camdan attı. canım sıkıldı buna ama üstünde durmadım pek. hemen okula gittim. hala ders başlamamış. yukarı çıkıp montunu berra'ya verdim. giderken biraz fatihle şakalaştım. sonra eve gitmek için yürümeye başladım. setbaşından geçerken mustafayı gördüm. konuşurken bülentin geldiğini ve bursada olduğunu söyledi. vay! yakalamam lazım. beklemeye başladım. hava serin. üstümdeki monta rağmen üşüyorum. sürekli dükkanın önünde volta atıyorum ıs

28 NİSAN 2024 PAZAR

 sabah erkenden uyandım. ayşe berra uyuyor. uyandırmadım. salonda zaman geçirirken berra da uyandı yanıma geldi. hemen gidip necati ustadan kahvaltılık birşeyler aldım. onları yedik. kahvaltıdan biraz sonra zeyno da geldi. kızlar takılırken dilek aradı. konuşmak için dışarı çıktım. sahilde dilekle konuştum biraz. bülentle olan ilişkisini anlatırken ağlamaya başladı. bülent ile dilek arasında ilişki koçu gibi birşey oldum. psikologluk ediyorum. biz konuşurken bülent geldi. telefonu kapattım. arka bahçeye gittim biraz. şeftali fidanında en az 50 tane var. epey şeftali toplayacaz. trabzon hurması bile var bir sürü... eve çıktım. kızlar film izliyor. filmden sonra zeynoya biraz cümlenin ögeleri konusunu anlattım. flaş bellek yanımda değil diye (yanımdaymış meğer) taravirileme yapamadım. biraz kitap okudum. kızlarla film izledim. hava kötü. serin ve rüzgarlı. dışarıda zaman geçiremiyoruz o yüzden. zaten bilgisayar da htmı kablosu ile tv'ye bağlı. kullanamıyorum. telefon ile twiterda zam

27 NİSAN 2024 CUMARTESİ

Resim
 sabah erkenden uyandım ve neredeyse 1 haftadır yazmadığım blogu yazmaya koyuldum. bir de müzik açtım kendime. birkaç saat sonra ayşe berra uyanmış. ben yazmaya dalmışken bana seslenmiş. kulaklıkla deep purple dinlediğim için duymamışım. yastık attı kafama. ödüm koptu. hemen gidip ufak çaplı bir yastık savaşı başlattım. sonra kedileri izledik. oynaşıyorlar. kahvaltı için yumurta, salatalık ve domates hazırladım. Sürwkl8 kedileri izlemeye gidiyor. dünden kalma filmi izlemeye başladı. sonra başka kısa filmler açtı. oyuncak hikayesi filminin ilham kaynağı olan ilkel bir pixar animasyonu izledik. kızım artık hikayeler yazıyor ve günlük tutuyor. hikayelerin zaman içinde nasıl geşliştiğini, ilkel fikirlerin zaman içinde olgunlaştığını anlattım. mesela, wall-e filminde forky varmış. farkedince şaşırdık. oradan alıp fikri geliştirmişler yıllar sonra. canı çilekli gofret ve çubuk kraker istedi. gidip istediklerini aldım. basit ıvır zıvır alışverişi bile 160 lira tutuyor artık. harunu aradım. ge

26 NİSAN 2024 CUMA

Resim
 sabah uyandım ve evde oyalandım bir süre. keşke nilüfer gelse diye aklımdan geçirdim ama kadın uykusuzluktan ve yorgunluktan pert durumda. mazur görmek lazım. öğlene doğru dükkana gittim. vergi dairesine gittim sonra. google'dan alacağım reklam parası için vergi numarası lazım. hiç yardımcı olmadılar. tipik türk bürokrasisi. vişne caddesindeki daireye gitmem lazımmış. işyeri kiraları ile ilgili soru sordum. vergi sistemi bok gibi, hiç değişmemiş. bu ülkede vergi veren salak hatta vatan haini. vergi veren ülkesine kötülük ediyor. bunlara vergi falan verilmez. beni anında kümese kendi ayağıyla giren kaz olarak görüp sikmeye niyetlendiler. ulan, kitra kazancını hiç bildirmesem ruhunuz duymaz. zaten senelerce benim hiçbir kazancımı tespit edemediniz. iş yapmak nerde, maliyeciler nerde... tek işleri kümestekşi kazları acımasızca yolmak. abv. telekoma gidip ayşe berranın telefon faturasını ödedim. 2buçuk katı fazla çıktı fatura. ex'e sordum. limit aşmış. gene bana ayar vermeye kalkı