29NİSAN 2024 PAZARTESİ

 sabah 7buçuk gibi uyandım ve ayşe berra için 2 tane tost yaptım kahvaltı için. o sırada ilaç alarmı çaldı. ilacını içirdim. son hap. yeni kutu almam lazım. berra'yı uyandırdım ve kahvaltısını etti. tostun sadece birini yedi. diğerini bıraktı. bir bardak da süt içti. sonra giyindi. ve beraber çıktık. onu 35C'ye bindirdim. ben ise yürüyerek karakola gittim. bu gün hava serin ve yağmurlu ılacakmış. o yüzden ex dünden montunu getireceğini ve sabah ondan alıp ayşeye götürmemi istemişti. gidip berra'nın montunu aldım. aşağı inip vermek yerine camdan attı. canım sıkıldı buna ama üstünde durmadım pek. hemen okula gittim. hala ders başlamamış. yukarı çıkıp montunu berra'ya verdim. giderken biraz fatihle şakalaştım. sonra eve gitmek için yürümeye başladım. setbaşından geçerken mustafayı gördüm. konuşurken bülentin geldiğini ve bursada olduğunu söyledi. vay! yakalamam lazım. beklemeye başladım. hava serin. üstümdeki monta rağmen üşüyorum. sürekli dükkanın önünde volta atıyorum ısınmak için. öğlenen kadar bekledim. bülent gelmiyor. bu arada, ex'den mesaj geldi. eksik bakiyeyi nazik bir dil ile istiyor.(hayret) bir de evshop aradı. ödemeyi hatırlatıyor. bülentten para almak şart oldu. gelecek eninde sonunda. bekliyorum. beklerken birden aklıma birkaç gün önce ertuğrul'a uğrayacağıma söz verdiğim geldi. unutmuşum. hemen perdeciye gittim. ertuğrul müşteri ile ilgilenirken bekledim. sonra bana telefonda anlattığı davanın gerekçeli kararını okudum. cezayı yiyen adamla telefonda konuştum. temyiz için gelmesi gerek. o işi hallettikten sonra dükkana döndüm. bülent gelmiş. ben konuyu açamadam hemen birazdan bana 10bin lira göndereceğini söyledi. kısa bir hesap yaptım. 12bin kısa vadeli işimi görür dedim. hakkaten de 10 dakika içinde 12bin hesaba geldi. önce gidip evshopa 5bin ödedim, ardından ex'e eksik kalan 3bini verdim. igs ve evkur var daha. yarın da onları öderim. tekrar dükkana döndüm.bülente kardeşimin maaşını çektiğimi en geç cumaya 10bin daha ödemesi gerektiğini söyledim. gün içinde ecemle borsa muhabbeti yaptık. 5li çeteye dahil şirketin halka arzına katılmıştı. yükselmez o kağıt demiştim. dediğim çıkmış. gene de şansı yaver gitmiş. zararsız çıkmış. bende ise karademir kara geçti ama oba çökmeye devam ediyor. reeder zaten umutsuz vaka... eve döndüm. konserve bezelye aldım ve evde kıymalı bezelye yaptım. ama yaparken salça koymayı unuttum. bu ikinciye oldu. suyundan sonra salça koydum. inşallah birşeye benzer. bir de pilav yaptım. ayşe berra'nın gelmesini bekliyorum. okul çıkışı gelip bende duran eşyalarını alıp eve öyle gitmesini konuşmuştuk ama doğrudan eve gitmiş. telefon etti ve eşyaları getirebilir miyim diye sordu. ben de hani sen gelip alacaktıktın, şaşkoloz dedim. unutmuş. şimdi gelip alayım mı dedi. olur gel dedim. yemek yerken kapı çaldı. berra geldi zannıyla kapıyı açtım ve tataa... nilüfer sürpriz yapmış. içeri buyur ettim. karnım yok dedi ama dayanamayıp bezelye ve pilavdan biraz yedi. beğendi yemeklerimi. berra'nın geleceğini söyledim. telaşlandı biraz. benim için sakıncası yok seni görmesinin dedim. o sırada ayşe berra da geldi. nilüfer alışık olduğum çocuklara karşı cıvıl cıvıl çocuksu tavrıyla berra ile hemen kaynaşmaya başladı. zaten berrada da herhangi bir şaşkınlık veya tepki yok. o da ona karşılık veriyor, gülüyor. berra için özel bir neskafa yaptı. üçümüz kahve içtik. animasyonlardan bahsettiler. sonra hava kararmadan ayşe berra gitti. durağa kadar ona eşlik ettim. yolda bana üniversite arkadaşın mı diye sordu. ben de üniversite arkadaşımın arkadaşı olduğunu söyledim. haftasonu gelen üniversite arkadaşımın beni nilüferle tanıştırdığını söyledim. aslınsa çok da yanlış değil :) berra'yı gönderdikten sonra yanımda anahtar olmasına rağmen kapıyı çaldım. birinin bana kapıyı açmadığı yıllar oluyor. özlemişim. söyledim bunu ona zaten. gene bulaşıkları yıkadı. çay demledik ve birikmiş mevzuları konuştuk. okul veli toplantısındaki fecaati ve arkaplanını anlattım. bülent ve dilek arasında kalma meselesini anlattım. o meseleye girmememi istiyor. dilek'i de bülenti de haksız buluyor. ayrıca; ex ve tuğbadan da bahsettim. resimlerini görmek istedi. tuğbanın saçları için söylediğini anlattım. meğer bu saçlarının bakımlı haliymiş ve saçları problemliymiş. ne yapsa düzelmiyormuş. ekstra bonus kafa olma durumu varmış. nilüfer bulaşık yıkarken arkasından sarılmış ve ensesini öpmüştüm. huylu, gıdıklanıyor. kaçıyor. ama ona sarılınca hemen erekte oldum. koltukta sarıştığımızda da... maalesef gece kalamayacak. kızı ve damadı onda misafirmiş ve onları bırakmak istemiyor. haklı. 9buçuğa kadar bende kaldı. bol bol öpüp okşadım. sarıldım. sonra gitti. sürpriz yapabilir miyim böyle diye sordu. tabii ki dedim .gece youtube videoları izledim. geç saatte zeytin ekmek yedim. koltukta uyuyup kalmışım.