27 NİSAN 2024 CUMARTESİ

 sabah erkenden uyandım ve neredeyse 1 haftadır yazmadığım blogu yazmaya koyuldum. bir de müzik açtım kendime. birkaç saat sonra ayşe berra uyanmış. ben yazmaya dalmışken bana seslenmiş. kulaklıkla deep purple dinlediğim için duymamışım. yastık attı kafama. ödüm koptu. hemen gidip ufak çaplı bir yastık savaşı başlattım. sonra kedileri izledik. oynaşıyorlar. kahvaltı için yumurta, salatalık ve domates hazırladım. Sürwkl8 kedileri izlemeye gidiyor. dünden kalma filmi izlemeye başladı. sonra başka kısa filmler açtı. oyuncak hikayesi filminin ilham kaynağı olan ilkel bir pixar animasyonu izledik. kızım artık hikayeler yazıyor ve günlük tutuyor. hikayelerin zaman içinde nasıl geşliştiğini, ilkel fikirlerin zaman içinde olgunlaştığını anlattım. mesela, wall-e filminde forky varmış. farkedince şaşırdık. oradan alıp fikri geliştirmişler yıllar sonra. canı çilekli gofret ve çubuk kraker istedi. gidip istediklerini aldım. basit ıvır zıvır alışverişi bile 160 lira tutuyor artık. harunu aradım. geç aramışım. inşaattan ayrılmış. birkaç saat sonrası için sözleştik. evde zaman geçiriyoruz. Wall-e izledik ve sonra yola çıktık. 35C'ye binecektik ama sonra yürümeye karar verdik. Yolda yaseminler acmıs, onu gördü. Yanına gittik. Şahane kokuyor. Bir dal koparıp saçına taktı. Yasemin çiçeğinden parfüm yapıldığını anlattım. Bir de çiçek isimlerinin aynı zamanda kadın ismi olduğundan bahsettik. Metroyla fsm'ye gittik. Ayşe berra evden eşyalarını alırken harunu aradım. İşi bitmemiş. Görüşmeyi erteledim ve araba ile burgaza gittik. Benzin dipte. Yolda kalacaz  diye korktum. Metro geçide kadar uzamış. Kızımla onu konuştuk. Uzun aradan sonra araba kullandırdım kızıma. Burgaza vardığımızda berra zeynonun evinin önünde indi. Ben arabayı parkettim. Bahçeye gittim. Şeftalili üstünde dünyanın şeftalili var. Yarısı dökülse bile epey şeftali kalır geriye... Trabzon hurmasında bile bir sürü meyve var. Keşke evi satmak zorunda kalmasaydım. Üzüldüm. Eve çıktık. Annem evde bir sürü değişiklik yapmış.  Çekyatı atmış en başta. Niye yalnız geldiği anlaşıldı. Benim kizacagimi biliyor çünkü. Çok sinsi ve kötühuylu bir kadın annem.. çıkarcı... çocukları evde bırakıp hamburger malzemesi almaya gittim. Sahil boyunca yürüdüm. Belediyenin sahil düzenleme çalışması devam ediyor. Düzenleme dediğim beton dökmek. Gene kumsaldan yemişler biraz. Küfrettim. Dondurmacıda ahmet vardı.  Değişmiş, daha delikanlı görünüyor.  Lokma arabasından 3 lokma aldım. Hamburger malzemesi aldım ve eve gelip hamburger hazırladım. Afiyetle yedik. Yemekten sonra zeyno ona ders çalıştırmamı istedi. Konu cümlenin ögeleri. Önce ben interneeten konu anlatımı açtım ve biraz baktım. Değişiklik yok, benim zamanımdaki gibi konu. Zeyno hem film izlemek, hem ders yapmak istiyor. Olmaz dedim. Film izlediler bilgisayarımı tv'ye bağlayıp... film bitince Göktürk alfabesini konusunu anlattım. İnce ünlü, kalın ünlü olmadığını, onun yerine kalın ünsüz, ince ünsüz olduğunu anlatmak için kendimi öyle gayretkeş hale getirmişim ki, halime güldü eşşek sıpaları... biraz cümle ögeleri de anlattım. Yüklem ve özne belirleme kısmı tamam gibi. Gece onlara patlayan şekerli gofret almaya gittim. Gitmişken avantajlı yeşil zeytin buldum. Onu da aldım. 3 tane de meşrubat bardağı. Aynılarından sabah da 2 tane almıştım. Aile yemeği verdiğimde herkese 1 tane olsun. Berra odada ödevlerini yaparken ben salonda biraz uzandım. O arada Zeyno gitmiş. Berra günlüğünü yazıyor.  gece geç saate kadar oturduk. sonra film açtık ama daha başında ikimiz de uyuduk.